Ana içeriğe atla

YAZMAK VE BEN

Merhaba!

Yeni blog yayınıma hoş geldiniz. Bu yayınımda sizlere yazmakla aramdaki ilişkiyi anlatacağım. Bazılarına çok sıkıcı gelebilir yazmak ama ben yazarken çok eğleniyorum, çok rahatlıyorum. Ayrıca insanlara kendilerini sakin hissetmeleri için önereceğim şeyler arasında yer alıyor yazmak.

Öncelikle ben yazmaya 8 yaşımda başladım. Genellikle anasınıfından beri ben arkadaşlarımla tartışırdım ama onlara hiç cevap veremezdim. Çünkü o kadar kötü ve laf yetiştiren insanlardı ki, inanamazsınız. Hala da bazıları beni araştırıyor. Her neyse. Bir gün yine saçma sapan şeyler yapmışlardı sınıfın geneline. Kimse de hiçbir şey dememişti. Ben akşam eve gittiğimde bilgisayarda bir yazı programına bir hikaye uydurup yazdım. Aşırı acemice olduğuna rağmen yine de benim içime sinmişti. Eve de yeni yazıcı almıştık o zamanlar. Hemen yazdırıp aileme götürdüm, beğendiler, neden yazdığımı sordular, ben de cevap verdim.

Ertesi gün okulda herkesin ilgisini çekti. Herkesin elinde tek tek dolaştı. Bana daha çok yazıp yazmayacağımı sordular. Hiç düşünmemiştim, öylesine yazmıştım halbuki. Eve gittiğimde tekrardan yazdım bir şeyler. Bu hep böyle devam etti. Sonra 9 yaşıma geldiğimde, 20 tane hikaye yazmıştım. Set olmuştu, adını da "En Güzel Hikayem Seti" koydum. Tabii hepsi 1 sayfa. Ama aralarında bir hikaye vardı, 2 sayfalıktı. Çok beğendiler onu. Ben de devamını yazdım. 20 sayfalık bir kitap oldu. Adı da "Merve'nin Günlük Yazıları" idi. Kanser bir kızın hayatını anlatıyordu. 4. sınıfın sonunda bitirdim.

Sonra ortaokuldaki sınıfımla çok iyi anlaştım. Onlar için bir kitap yazdım."5-C Sınıfça Kantinde" oldu onun adı da. Yazarken en çok eğlendiğim kitap oydu ilk kez. Sınıfta ilgi gördü, herkes ödünç aldı. Kitap tamamen hayal ürünüydü ama karakterleri bizdik. Sınıfın hep birlikte kantine baskın yapmasıyla ilgili bir şeyleri anlatıyordu.

Bu sene de 6-C Sınıfça Öğretmenler Odasında isimli bir kitap yazdım. Bu da sınıfça öğretmenler odasına baskın yapışımızı anlatıyordu. Aynı şekilde bu kitabım da ilgi gördü. C Şubesi için de hikaye yazmaya devam edeceğim.

Ben yazarken, arkadaşlarımla şakalaşıyor gibi, yardıma ihtiyacı olan birine yardım ediyor gibi, bir psikologla görüşme yapıyor gibi hissediyorum. Sanki bir boşluktaymışçasına. Uçuyormuş gibi hissediyorum. Ne kadar da ilginç ve büyüleyici değil mi?

Peki ya siz? Yazar mısınız, yazacak mısınız?
Yorumlara bekliyorum. :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BLOGGER'DA ARTIK BEN DE VARIM!

Merhaba! Ben Ecem KOCA. 12 yaşındayım ve 6. Sınıfa gidiyorum. Doğma büyüme Kocaeliliyim, aslen Sivaslıyım. Atatürk Ortaokulunda okuyorum. Hobilerim, kitap okumak, yazılar yazmak, İngilizce konuşmak, ders çalışmak ve daha çok şey. Güzel olan neredeyse her şeyden hoşlanıyorum. :) Daha önceden kendime ait bir blog açmayı düşünmüştüm ama daha sonra vazgeçmiştim. Şimdi ise bu hesabı açmamın nedeni, BTY dersimizde blog konusunu işlememiz. Blog yayınlarımda hoşunuza gideceğini düşündüğüm şeylerden bahsedeceğim. Belki de çok az takipçim olacak ama ne biliriz, belki de fenomen olurum. :) İlk blog yayınımda bahsetmeden olmaz! Hayatımda hiç kola, dilimize markasıyla geçmiş olan içecek Fanta, soda, gazoz içmedim. Belki bir yayınımda da bundan bahsederim. :) Ayrıca gramerciyim, yazım hatalarına tahammülüm yoktur. O yüzden arkadaşlarım benden biraz bıktılar. Yazım ve noktalama yanlışları, özellikle -de eki, görünce dayanamam. Bundan bahsedebiliriz aslında. :) İlk yayınımı buraya bırakı...

CAN SINIF 6-C ve BEN

Merhaba! Yepyeni "Can Sınıf 6-C ve Ben" isimli yayınıma hoş geldiniz. Bugün sizlere arkadaşlarımdan, öğretmenlerimden tek tek bahsedeceğim. Belki de çok uzun bir yazı olacak ama olabildiğince sürükleyici yazmaya çalışacağım. Hazır mısınız? Huhuuuuu başlayalım o zaman. Durun durun! 6-C' den biri veya birileri bunu okuyorsa hemen kafasını kaşısın. Ders şeklinde devam edeceğim. İlk bahsedilmeye değer ders bence Türkçe. Türkçe dersinde anlatmaya doyum olunmayacak birçok hikaye var. Türkçe dersimizin öğretmeni, sınıf öğretmenimiz Semra Hoca. Kendisiyle çok güzel vakit geçiriyoruz. Biz onu çok seviyoruz, onunla çok eğleniyoruz. Semra Hoca bize her hafta mutlaka tarama yapar. Her perşembe bizimle öğlenleri yemek yer. Genellikle ortaokulda hiç böyle bir sınıf öğretmeni görülmemiş ama bize denk geldi. Bu yüzden çok şanslı ve mutlu hissediyoruz. Matematik de bizim için çok değerli bir ders. Matematik öğretmenimiz Gülsüm Hoca. Derste Gülsüm Hoca hep bize dersle ilgili güzel ta...

İNGİLİZCE VE BEN

Merhaba! "Hello!" mu demeliydim yoksa? :D Bu yayınımda sizlere İngilizceyle aramdaki ilişkiyi anlatacağım. Öncelikle ben A2-B1 seviyesinde İngilizce konuşuyorum. Ben ilkokula başlamadan bile İngilizceye karşı bir merak salmıştım. Nasıl öyle hızlı hızlı bıdı bıdı konuşuyorlar diye merak ediyor, ben de İngilizce konuşmak istiyordum. Okuma-Yazma bilmeden öğrenmem pek de kolay değildi ama etrafımda İngilizce konuşan birçok tanıdığım vardı. Evet, hayır, bir, iki, üç... Yavaş yavaş az az öğrendim. 1. sınıfta İngilizce dersi yoktu. 2. sınıfta başladı bizim İngilizce dersimiz. Cidden de çok sevmiştim.  Bu arada bizim İngilizce branş öğretmenimiz de yoktu, sınıf öğretmenimizin İngilizcesi iyi olduğundan o bize İngilizce öğretiyordu. Ama öğrenmemiz gereken her şeyi öğrenmiştik. Bu hep böyle devam etti. Ortaokulda İngilizce öğretmenimiz bir önceki yayında bahsettğim gibi Cem Hoca. İngilizceyi bizim için ne kadar hoş hale getirebliyorsa getirdi. Bizim İngilizceyi daha iyi anlamamız...